Paylaş
Tweet
Dünya Ev İşçileri Gününde İMECE Sokaktaydı
Dünya Ev İşçileri Günü'nde eylem yapan İMECE Kadın Sendikası üyeleri, "Kül kedisi değil, ev işçisiyiz" diye seslendi, Türkiye'nin ILO "Ev İşçilerine İnsanca İş Sözleşmesi"ni imzalamasını istedi.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, dünyada 50 milyon ev işçisi bulunuyor. Türkiye'de bu konuda bilimsel bir veri yok. Ancak yaklaşık 1 milyon ücretli ev işçisi olduğu tahmin ediliyor.
16 Haziran 2011 tarihinde ILO tarafından "Ev İşçilerine İnsanca İş Sözleşmesi" kabul edilirken, 16 Haziran'ın "Dünya Ev İşçileri Günü" olarak kutlanmasına karar verildi.
'Külkedisi Değil, Ev İşçisiyiz'
Gün dolayısıyla Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda açıklama yapan İMECE Kadın Sendikası üyeleri, Türkiye'nin söz konusu sözleşmeyi imzalamasını istedi. Ev işçilerinin çalışma koşullarını anlatan şarkılar seslendiren kadınlar, "Külkedisi değil, ev işçisiyiz" sloganını attı. İMECE üyeleri, AKP hükümetinin kürtaj hakkını yasaklama girişimini de "Kürtaj haktır, Uludere katliam" sloganıyla protesto etti.
Sendika üyesi Sevda Özer yaptığı açıklamada, ev işçisi Fatıma Aldal'ın iş cinayetinde yaşamını yitirdiğini belirtti, "Yeni iş kazalarının olmaması için, meslek hastalıklarının, işyerinde angarya, ayrımcılık, taciz, mobbing gibi risklerin ortadan kaldırılması için gerekli yasal düzenlemelerin ve denetimlerin acilen gerçekleştirilmesini istiyoruz" dedi.
'Bakanlık Üzerine Düşeni Yapsın'
Çalışma Bakanlığı'nı üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye davet eden Özer, şöyle konuştu: "İş tanımımız yapılmamaktadır, çalışma saatlerimiz düzensizdir. Fazla çalışmalarımız ücretlendirilmemektedir. Angaryalar yüklenmekte, dinlenme süreleri, senelik izin, hafta tatili, annelik izni verilmemektedir. İş yerinde kaza olduğunda iş kazası sayılmamaktadır. Meslek hastalıklarımız yok sayılmaktadır. Güvencesiz çalıştığımız için sendika kurma ve sendikalara üye olma hakkımız yoktur. Başta göçmen arkadaşlarımız olmak üzere istismara açık şartlarda pek çok tehlikeyle yüz yüze çalışmaktayız."
Özer, İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın Meclis'te görüşüldüğü gün Filiz Demir adlı ev işçinin temizlik yaptığı villada yaşamını yitirdiğine dikkat çekerek, "Yürürlükteki İş Yasası'na göre işyerinde yaşanan ölümün sebebi ne olursa olsun iş kazası sayılmaktadır. Ancak İş Yasası'nda tanınan bu hak, basında '4 çocuk sahibi temizlikçi kadın' olarak lanse edilen ev işçisi Filiz Demir'e tanınmamaktadır. Bu yasadan kaynaklanan ayrımcılık ortadan kaldırılmalı" dedi.
İMECE Ne İstiyor?
Özer, taleplerini şöyle sıraladı:
"ILO, Ev İşçilerine İnsanca İş Sözleşmesi imzalansın.
Ev işçileri iş yasası kapsamına alınsın.
Mesleki standartlar tanımlansın.
İş sağlığı ve iş güvenliği sağlansın.
Göçmen ev işçilerinin çalışma şartları düzeltilsin.
İstismara, angaryaya karşı koruyucu tedbirler alınsın.
İş kazasında yaşamını yitiren Fatıma Aldal'a adalet sağlansın.
Modern köle ticaretine, işçi kiralama bürolarına hayır.
Cinsiyetçi iş bölümüne son."
İMECE üyeleri açıklamanın ardından Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda bildiriler dağıttı.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, dünyada 50 milyon ev işçisi bulunuyor. Türkiye'de bu konuda bilimsel bir veri yok. Ancak yaklaşık 1 milyon ücretli ev işçisi olduğu tahmin ediliyor.
16 Haziran 2011 tarihinde ILO tarafından "Ev İşçilerine İnsanca İş Sözleşmesi" kabul edilirken, 16 Haziran'ın "Dünya Ev İşçileri Günü" olarak kutlanmasına karar verildi.
'Külkedisi Değil, Ev İşçisiyiz'
Gün dolayısıyla Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda açıklama yapan İMECE Kadın Sendikası üyeleri, Türkiye'nin söz konusu sözleşmeyi imzalamasını istedi. Ev işçilerinin çalışma koşullarını anlatan şarkılar seslendiren kadınlar, "Külkedisi değil, ev işçisiyiz" sloganını attı. İMECE üyeleri, AKP hükümetinin kürtaj hakkını yasaklama girişimini de "Kürtaj haktır, Uludere katliam" sloganıyla protesto etti.
Sendika üyesi Sevda Özer yaptığı açıklamada, ev işçisi Fatıma Aldal'ın iş cinayetinde yaşamını yitirdiğini belirtti, "Yeni iş kazalarının olmaması için, meslek hastalıklarının, işyerinde angarya, ayrımcılık, taciz, mobbing gibi risklerin ortadan kaldırılması için gerekli yasal düzenlemelerin ve denetimlerin acilen gerçekleştirilmesini istiyoruz" dedi.
'Bakanlık Üzerine Düşeni Yapsın'
Çalışma Bakanlığı'nı üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye davet eden Özer, şöyle konuştu: "İş tanımımız yapılmamaktadır, çalışma saatlerimiz düzensizdir. Fazla çalışmalarımız ücretlendirilmemektedir. Angaryalar yüklenmekte, dinlenme süreleri, senelik izin, hafta tatili, annelik izni verilmemektedir. İş yerinde kaza olduğunda iş kazası sayılmamaktadır. Meslek hastalıklarımız yok sayılmaktadır. Güvencesiz çalıştığımız için sendika kurma ve sendikalara üye olma hakkımız yoktur. Başta göçmen arkadaşlarımız olmak üzere istismara açık şartlarda pek çok tehlikeyle yüz yüze çalışmaktayız."
Özer, İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın Meclis'te görüşüldüğü gün Filiz Demir adlı ev işçinin temizlik yaptığı villada yaşamını yitirdiğine dikkat çekerek, "Yürürlükteki İş Yasası'na göre işyerinde yaşanan ölümün sebebi ne olursa olsun iş kazası sayılmaktadır. Ancak İş Yasası'nda tanınan bu hak, basında '4 çocuk sahibi temizlikçi kadın' olarak lanse edilen ev işçisi Filiz Demir'e tanınmamaktadır. Bu yasadan kaynaklanan ayrımcılık ortadan kaldırılmalı" dedi.
İMECE Ne İstiyor?
Özer, taleplerini şöyle sıraladı:
"ILO, Ev İşçilerine İnsanca İş Sözleşmesi imzalansın.
Ev işçileri iş yasası kapsamına alınsın.
Mesleki standartlar tanımlansın.
İş sağlığı ve iş güvenliği sağlansın.
Göçmen ev işçilerinin çalışma şartları düzeltilsin.
İstismara, angaryaya karşı koruyucu tedbirler alınsın.
İş kazasında yaşamını yitiren Fatıma Aldal'a adalet sağlansın.
Modern köle ticaretine, işçi kiralama bürolarına hayır.
Cinsiyetçi iş bölümüne son."
İMECE üyeleri açıklamanın ardından Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda bildiriler dağıttı.
(Etha'danalınmıştır)