Paylaş
Antalya'da Ev İşçileri ile Buluştuk
İmece Kadın Sendikası Girişimi; 18 Mayıs'ta Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi'nde "Ev İşçilerine İnşaca İş" söyleşisi düzenledi.

Antalya temsilcisi Minire İnal'ın organize ettiği toplantıya İmece Kadın Sendikası adına Serpil Kemalbay katıldı.

Söyleşide ILO C189 "EV İŞÇİLERİNE İNSACA İŞ" sözleşmesi tanıtılırken ev işçilerinin yasal statüsü ve hakları masaya yatırıldı. Antalya'da ev işçilerinin sorunları ve çözüm önerileri tartışıldı.

Ev İşi İş, Ev İşçisi İşçidir

"Kadın emeğinin değersiz ve görünmez olmasını istemiyorsak emeğimize ve haklarımıza sahip çıkmak zorundayız" diyen Kemalbay; ev işinin iş, ev işçisinin de işçi olduğunu vurguladı, hakların örgütlenmeden ve mücadele etmeden alınamayacağının altını çizdi.



Kemalbay konuşmasında, ev işçilerinin mesleki standartlarının tanımlanmasına ve ev hizmetlerinin iş yasası kapsamına alınarak uygulanabilir bir kayıt sisteminin geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu belirtti.
Kemalbay ve Minire İnal toplantıda; İmece Kadın Sendikası'ndan heyet oluşturarak Ankara'ya gidişleri hakkında bilgi verirken milletvekilleriyle ve Çalışma Bakanlığı'yla yapılan görüşmelere dair izlenimlerini de paylaştılar.

Kemalbay; ev işçilerine ILO Türkiye temsilciliğinde yapılan görüşmeler hakkında da bilgi verdi ve bu görüşmelerin önemine değinerek; ILO C 189 "EV İŞÇİLERİNE İNSANCA İŞ" sözleşmesinin sadece asgari hakları tanımladığını, ancak buna rağmen hakları kazanmasının ev işçilerinin yaşamlarında oldukça önemli bir değişim yaratacağını açıkladı.

Kapıcılar Kazandı Biz de Kazanabiliriz!

Söyleşide daha önce kapıcıların da ev işçileri gibi haklardan yoksun olduğunu ancak mücadele etmeleri üzerine kapıcıların 2004 yılından itibaren iş yasası kapsamına alındığını hatırlatıldı.

Bir ev işçisinin kapıcıların durumlarının çok iyi olduğunu belirtmek için " Eskiden kapıcılar hor görülürken şimdi herkes kapıcılara kız vermek istiyor, neden? Sigortası var, ev kirası vermiyor " demesi ise herkesi güldürdü.



Toplantıya katılan ev işçileri, Antalya'da ücretlerin düşük ve çalışma şartlarının da ağır olduğunu, iş bulmanın zor olduğunu ve ev işçilerini işe alan temizlik şirketlerinin ise işçileri 20 lira gibi çok düşük ücretlere ve sigortasız çalıştırdıklarını belirttiler.

Göçmen ev işçilerinin olumsuz çalışma şartları nedeniyle fiyatları aşağı çekmesinden ve uzun çalışmalarından şikayet eden ev işçileri bu sorunun da çözüm beklediğini vurguladılar.

Biz İstersek Başarabiliriz

Söyleşide Minire İnal " Her şey bizim elimizde. Biz istersek başarabiliriz. Ben 3 yıl önce iş kazası geçirdim. Ölümden döndüm. Hastaneler bana iş göremez raporu verdi. İşverenim beni bir kaç hafta öncesine kadar ne aradı ne sordu. Ne zaman ki ben sesimi yükselttim, mücadele etmeye başladım, haberim basında çıkmaya başladı o zaman beni aradı " dedi.

 Merdiven silerek yaşamını kazanan başka bir ev işçisi ise yıllardır dışarıdan kapıcılık hizmeti verdiği apartmanın yöneticisi tarafından işten atıldıktan sonra Bölge Çalışmaya şikâyette bulunduğunu söyledi.



Ev işçisi; "devlet apartmana 45 bin lira ceza yazmış ama benim sigortam ve diğer haklarımla ilgili hiç bir işlem yapmamış" dedi. Devletin ev işçilerini göz göre göre yok saydığı, buna karşı sessiz kalmayıp birlikte mücadele edilmesi gerektiği vurgulanarak, apartman yönetimine karşı hukuki sürecin başlatılmasına karar verildi.

Toplantıya katılan 5 çocuklu bir kadın ise çalışmak istediğini, ancak çocukları bırakacak bir yer olamadığından çalışamadığını anlattı. Toplantıda "devlet, sermaye sınıfı ve erkekler bakım hizmetlerini kadının sırtına yıkıyor sesimizi çıkartmalıyız" denildi.

Şimdi Sıra Bizde

Söyleşi deneyimlerin paylaşılması ile sürdürüldü. Ev işçileriyle buluşma; "bütün dünyada ev işçileri ayağa kalktı, cinsiyetçiliğe, ayrımcılığa son verilmesi ve gündelikçi ya da aylıkçı tüm ev işçilerinin de diğer işçilerle aynı haklara sahip olması için seslerini yükseltti, şimdi sıra bizde" diyerek, tekrar buluşmak için sözleşerek sonlandırıldı.