Paylaş
Tweet
Ben Kimim?
01.01.1964 Burdur/bucak doğumluyum. Antalya merkezde ikamet etmekteyim. Evli ve iki çocuk annesiyim. Büyük oğlum 1986 doğumlu ve çalışıyor. Küçük oğlum ise 1995 doğumlu ve lise öğrencisi. 1962 doğumlu eşim işsiz.
Ev İşçisi Olarak Çalışmaya Başladığım Yıl ve Temposu
2006 yılından bu kaza olana kadar ev işlerinde çalışmaya başladım. 05.03.2009 yılında 3 katlı binanın 3. Katından cam silerken 8 metre yükseklikten düştüm.
Çalıştığım Süre Boyunca Yaşadıklarım, Saçma Anılarım ve Suçlamalar
İlk aylarda haftanın 1 ve ya 2 günü çalışıyordum. Zamanla çevre edindim. Artık çalışmam haftanın 5 günüydü, bazen de 6'ya çıkıyordu.
Bu işi yapanlara (bazı ev sahiplerini tenzih ederek söylüyorum) 2. Sınıf insan gözü ile bakıyorlar.
Örneğin: Evde aradıkları herhangi bir şeyi bulamadıkları zaman ilk akla gelen suçlu, eve gelen temizlikçi oluyordu. Bir keresinde ev sahibi aradığını bulamayınca beni hırsızlıkla suçlamıştı.
Kaza Yılı ve Sonrasında Yaşadıklarım
Haftanın 2 günü aynı evde çalışıyordum. Yine bir sabah onların günüydü. Gittiğim evin hanımı işte, eşi de evdeydi. Benim eksik olan malzemelerimi almak için alışveriş yaptı. Ben işime başladım. Saat 10 civarı salonun camını silerken düştüm. O sırada çalıştığım evin beyi diğer odada olduğu için beni görmemişti. Düşerken yoldan geçen bir bey beni görmüş ve yardım için yanıma gelmiş. Ben bir süre sonra kendime geldim. Ev sahibine haber vermesi için yardım istedim. Ev sahibi geldi ve bana yoldan yardıma gelen beyin telefonundan ambulans çağırdılar. ANTALYA EĞİTİM VE ARAŞTIMA HASTANESİ ne gittik. Yapılan kontroller sonucu iç kanama ve kaburgada kırıklar tespit edildi. Tedavi edilmek üzere servise alındım. Tam hatırlamıyorum ama 15 günden fazla hastanede kaldım. Sonra taburcu edildim. Bu kısa süre zarfında hastane masraflarını ev sahibi karşıladı.
Beni taburcu ettiler ama ayağa kalkamıyor ve yürüyemiyordum. Ağrı ve acılarım çok yoğundu.
Biz kendi imkânlarımızla ambulans kiralayıp eve gittik.15 gün kadar evde yattım. Bir akşam düştüğüm evin sahipleri ilk ve son kez beni ziyarete geldiler.
Aynı hastanede onların tanıdığı aile dostları olan Ortopedi uzmanı olan Dr. Bey nöbetçiymiş.
Beni kontrole götürdüler. O gece yapılan incelemeler sonucu anlaşıldı ki, omurilikte kırıklar ve geçirdiğim iç kanamadan kaynaklanan akciğerime sızan kan, enfeksiyon ve su toplamasına neden olmuş. O gece beni tekrar acil hastaneye aldılar. Bir kaç gün sonra akciğer ameliyatı geçirdim. Bundan 10 gün sonra ise omurilikten tehlikeli bir ameliyat geçirdim ve iki ay acılı ve sancılı bir şekilde hastanede kaldım. Acılarım ve ağrılarım bitmeden hastaneden yine sedye ile taburcu edildim. Zaten ekonomik durumumuz iyi değildi. Oğlumun askerde olması, benim kaza geçirmem beni iyice çıkmaza sokmuştu. Eşim o sıralarda bir boyacı dükkânında 600 TL bir maaşla sigortasız çalışıyordu.
Evimiz kira, oğlum asker, diğer oğlum öğrenci. Bizim tek gelirimiz eşimin aldığı 600 TL idi. Yukarda belirttiğim gibi ikinci kez hastaneye yatışımda ev sahipleri 2 kez ziyarete geldi ve bir daha uğramadılar. Hastane masraflarımı yeşil kart çıkartarak karşıladık.
Orada kalan kıyafetlerimi istemek için aradığımda telefonları değişmişti. Ev telefonlarını aradım telefona çıkan kişi onların o evden taşındığını söyledi. Ama şu anda hala aynı evde oturduklarını tespit ettim. Bir yıl boyunca yatağa mahkûm kaldım. Bu süre içinde bana annem baktı.
Dava Açmak İçin Girişimde Bulunmadım
Dava açmak için bir girişimde bulunmadım ve hata yaptığımı anladım. Lütfen, bu işi yapanlara sesleniyorum. En azından SSK haklarınız alın.
Sağlık Durumum ve Geçimim
Doktorum "asla eskisi gibi olamazsın" dedi. "Normal kadroda değil ama özürlü kadrosunda çalışabilirsin " dedi.
Verilen özürlü puanı yetersiz hatta çok düşük. İş Kur'a gittim puanım düşük olduğu için müracaatım kabul olmadı. Kendi imkânlarımla bir iş buldum. Çalışmak zorundayım ve asgari ücretle şu an hafif bir işte yaklaşık 1 yıldır çalışmaktayım.
Devletten Beklentilerim
İstediğimiz, ev hizmetlerinde çalışanların güvenceye kavuşması için gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasıdır.
Ev temizliği, aşçılık, çocuk ve hasta bakıcılığı gibi ev hizmetlerinde gündelikçi, aylıkçı ya da yatılı çalışan on binlerce ev işçisi şimdiye kadar yok sayıldı.
Hiçbir sosyal güvence olmadan, hatta iş yasası kapsamına dahi alınmadan bu kadar çok sayıda işçinin çalışıyor olabilmesi, devlet eliyle güvencesiz çalışmanın teşvik edildiğinin de göstergesidir.
Hiçbir gündelikçi bayanın sosyal güvencesi yok. Başımıza gelen kazalarda ölenler, sakat kalanlar. Mağdur olanları devletin görmesini istiyorum.replica handbags Devletin bir gecede çıkardığı kanunları bizim için de zahmet edip çıkarmalarını istiyorum.
İş Kazası Geçiren Minire'den Mektup Var
Minire İnal
Ben Kimim?
01.01.1964 Burdur/bucak doğumluyum. Antalya merkezde ikamet etmekteyim. Evli ve iki çocuk annesiyim. Büyük oğlum 1986 doğumlu ve çalışıyor. Küçük oğlum ise 1995 doğumlu ve lise öğrencisi. 1962 doğumlu eşim işsiz.
Ev İşçisi Olarak Çalışmaya Başladığım Yıl ve Temposu
2006 yılından bu kaza olana kadar ev işlerinde çalışmaya başladım. 05.03.2009 yılında 3 katlı binanın 3. Katından cam silerken 8 metre yükseklikten düştüm.
Çalıştığım Süre Boyunca Yaşadıklarım, Saçma Anılarım ve Suçlamalar
İlk aylarda haftanın 1 ve ya 2 günü çalışıyordum. Zamanla çevre edindim. Artık çalışmam haftanın 5 günüydü, bazen de 6'ya çıkıyordu.
Bu işi yapanlara (bazı ev sahiplerini tenzih ederek söylüyorum) 2. Sınıf insan gözü ile bakıyorlar.
Örneğin: Evde aradıkları herhangi bir şeyi bulamadıkları zaman ilk akla gelen suçlu, eve gelen temizlikçi oluyordu. Bir keresinde ev sahibi aradığını bulamayınca beni hırsızlıkla suçlamıştı.
Kaza Yılı ve Sonrasında Yaşadıklarım
Haftanın 2 günü aynı evde çalışıyordum. Yine bir sabah onların günüydü. Gittiğim evin hanımı işte, eşi de evdeydi. Benim eksik olan malzemelerimi almak için alışveriş yaptı. Ben işime başladım. Saat 10 civarı salonun camını silerken düştüm. O sırada çalıştığım evin beyi diğer odada olduğu için beni görmemişti. Düşerken yoldan geçen bir bey beni görmüş ve yardım için yanıma gelmiş. Ben bir süre sonra kendime geldim. Ev sahibine haber vermesi için yardım istedim. Ev sahibi geldi ve bana yoldan yardıma gelen beyin telefonundan ambulans çağırdılar. ANTALYA EĞİTİM VE ARAŞTIMA HASTANESİ ne gittik. Yapılan kontroller sonucu iç kanama ve kaburgada kırıklar tespit edildi. Tedavi edilmek üzere servise alındım. Tam hatırlamıyorum ama 15 günden fazla hastanede kaldım. Sonra taburcu edildim. Bu kısa süre zarfında hastane masraflarını ev sahibi karşıladı.
Beni taburcu ettiler ama ayağa kalkamıyor ve yürüyemiyordum. Ağrı ve acılarım çok yoğundu.
Biz kendi imkânlarımızla ambulans kiralayıp eve gittik.15 gün kadar evde yattım. Bir akşam düştüğüm evin sahipleri ilk ve son kez beni ziyarete geldiler.
Aynı hastanede onların tanıdığı aile dostları olan Ortopedi uzmanı olan Dr. Bey nöbetçiymiş.
Beni kontrole götürdüler. O gece yapılan incelemeler sonucu anlaşıldı ki, omurilikte kırıklar ve geçirdiğim iç kanamadan kaynaklanan akciğerime sızan kan, enfeksiyon ve su toplamasına neden olmuş. O gece beni tekrar acil hastaneye aldılar. Bir kaç gün sonra akciğer ameliyatı geçirdim. Bundan 10 gün sonra ise omurilikten tehlikeli bir ameliyat geçirdim ve iki ay acılı ve sancılı bir şekilde hastanede kaldım. Acılarım ve ağrılarım bitmeden hastaneden yine sedye ile taburcu edildim. Zaten ekonomik durumumuz iyi değildi. Oğlumun askerde olması, benim kaza geçirmem beni iyice çıkmaza sokmuştu. Eşim o sıralarda bir boyacı dükkânında 600 TL bir maaşla sigortasız çalışıyordu.
Evimiz kira, oğlum asker, diğer oğlum öğrenci. Bizim tek gelirimiz eşimin aldığı 600 TL idi. Yukarda belirttiğim gibi ikinci kez hastaneye yatışımda ev sahipleri 2 kez ziyarete geldi ve bir daha uğramadılar. Hastane masraflarımı yeşil kart çıkartarak karşıladık.
Orada kalan kıyafetlerimi istemek için aradığımda telefonları değişmişti. Ev telefonlarını aradım telefona çıkan kişi onların o evden taşındığını söyledi. Ama şu anda hala aynı evde oturduklarını tespit ettim. Bir yıl boyunca yatağa mahkûm kaldım. Bu süre içinde bana annem baktı.
Dava Açmak İçin Girişimde Bulunmadım
Dava açmak için bir girişimde bulunmadım ve hata yaptığımı anladım. Lütfen, bu işi yapanlara sesleniyorum. En azından SSK haklarınız alın.
Sağlık Durumum ve Geçimim
Doktorum "asla eskisi gibi olamazsın" dedi. "Normal kadroda değil ama özürlü kadrosunda çalışabilirsin " dedi.
Verilen özürlü puanı yetersiz hatta çok düşük. İş Kur'a gittim puanım düşük olduğu için müracaatım kabul olmadı. Kendi imkânlarımla bir iş buldum. Çalışmak zorundayım ve asgari ücretle şu an hafif bir işte yaklaşık 1 yıldır çalışmaktayım.
Devletten Beklentilerim
İstediğimiz, ev hizmetlerinde çalışanların güvenceye kavuşması için gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasıdır.
Ev temizliği, aşçılık, çocuk ve hasta bakıcılığı gibi ev hizmetlerinde gündelikçi, aylıkçı ya da yatılı çalışan on binlerce ev işçisi şimdiye kadar yok sayıldı.
Hiçbir sosyal güvence olmadan, hatta iş yasası kapsamına dahi alınmadan bu kadar çok sayıda işçinin çalışıyor olabilmesi, devlet eliyle güvencesiz çalışmanın teşvik edildiğinin de göstergesidir.
Hiçbir gündelikçi bayanın sosyal güvencesi yok. Başımıza gelen kazalarda ölenler, sakat kalanlar. Mağdur olanları devletin görmesini istiyorum.replica handbags Devletin bir gecede çıkardığı kanunları bizim için de zahmet edip çıkarmalarını istiyorum.