Paylaş
Uluslararası Ev İşçileri Sendikaları Asya Koordinatörü Fish ile Röportaj
Ev İşçileri Sendikaları Ağı(IDWN) Asya Koordinatörü Fish Ip Pui Yu, Ev işçileri örgütlenmesinin Türkiye ayağı ile ilişkileri geliştirmek üzere Aralık ayında Türkiye'ye geldi. Ziyareti esnasında İmece Kadın Sendikası Girişiminin ILO C189 "Ev işçilerine İnsanca İş" maddesinin Türkiye'de uygulanması için gerçekleştirdiği imza kampanyasını gözlemledi, destek verdi.
Esenyurt'taki binamızı ziyaret ederek Esenyurt'lu Ev İşçileri ve sendika aktivistleriyle de görüşen Fish Ip Pui Yu ile İmece Kadın Sendikası Girişimi olarak bir de röportaj gerçekleştirdik. Deneyimlerini bizimle paylaşan Fish'in röportajını ev işçilerinin örgütlenme ve hak alma mücadelesinde yararı olacağı düşüncesiyle sizlerle paylaşmak istiyoruz:


-Bize IDWN hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

IDWN şu anda farklı kıtalardan -Asya, Avrupa, Afrika, Latin Amerika ve Karayipler'den- ev işçileri sendikalarını ve örgütlerini birleştiren daha bebek durumda bir ağdır. Ev işçilerin temsil edilebilmesi için ve onların sesi olmak için vuruşuyoruz. ILO'nun (Uluslararası Çalışma Örgütü) ev işçileri ile ilgili C189 nolu sözleşmesinin kabul edilmesiyle birlikte, sözleşmenin ülkelerce onaylanması için savaşıyoruz. Ev işçilerinin örgütlenmelerini destekliyoruz ki, güçlü küresel bir ev işçileri hareketi oluşsun.

-Ev işçisi kimdir?
Ev işçileri ev halkı için gündelik işleri yapan ve bir iş ilişkisi bağı içinde bulunan kişilerdir.

-Bize ev işçilerinin istatiksel dağılımı hakkında bilgi verebilir misiniz? Güçlü sosyal devletlerde daha az ev işçisi olduğunu söylemek mümkün mü?
ILO TRAVAIL tarafından yapılan son çalışmalar gösteriyor ki, dünyada çoğunluğu kadın olmak üzere 52,553,000 ev işçisi bulunmaktadır. %41'i Asya'da ve %37'si Latin Amerika'da olmak üzere Asya ve Latin Amerika bölgeleri en çok ev işçisinin bulunduğu yerlerdir.
1 Ancak ev işçilerinin sayısına dair gerçek istatistiklerin çıkartılması şu an için oldukça zor, çünkü birçok ülkede ev işçileri halen tanınmıyor ve hesaba katılmıyor. Özellikle aile sorumlulukları ile ilgili sosyal servis ve faaliyetlerin seyrek olduğu ülkelerde, her iki çiftin de çalıştığı, çift gelirli olarak tanımlayabileceğimiz aileler ev işçilerini çalıştırmak eğiliminde oluyorlar.



-Neoliberal politikalar bu dağılımı nasıl etkiledi?
Neoliberal politikalar bireysel girişimciliği, ticari esnekliği ve küreselleşmeyi destekler. Bu da devlet tarafından daha az karşılanan sosyal hizmet, çocuk bakımı, yaşlı bakımı vb. ve iş yaşamındaki iş-yaşam dengesinin daha az kabulü ile sonuçlanır. Bunun bir sonucu olarak neoliberal politikaları benimseyen ülkeler daha az sosyal hizmet temin eder. Bu ülkelerdeki çift maaşlı orta sınıf da, ev işlerinin yapılabilmesi için bir başkasına para ödemek zorunda kalır.

" style="font-style:italic;font-weight:bold;color:#660099">-Ev işçiliği Türkiye'de iş yasası kapsamında değil. Ev işçileri işçi olarak addedilmiyor. Hong Kong ve diğer ülkelerdeki durumda mı böyle? Bize yasal statü hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ev işçileri birçok ülkede işçi olarak kabul edilmiyor. Büyük çoğunlukla emek/istihdam yönetmeliklerinin ve sosyal güvenlik şemalarının dışında tutuluyorlar. Sadece Hong Kong, Güney Afrika, Fransa ve Almanya gibi birkaç ülkede ev işçileri işçi olarak tanınıyor ve ev işçilerinin çalışma koşulları iş yasasına dâhil edilmiş durumda bulunuyor. Ayrıca ev işçilerini işçi olarak tanıyan ama onların kendilerine özgü çalışma şartlarını dikkate alarak özel koruma ve izleme mekanizmasını sağlamada başarısız olan ülkeler de var. Örneğin, ev işçilerinin çalışma yerleri özel mülklerdir. Bu da ev işçilerinin ve işverenlerinin kaydında ve iş teftişinde özel bir düzenlemenin gerektirdiğini gösterir. Düzenli ya da düzensiz çalışan göçmen işçiler, iş bulma acentelerinin istismarına karşı korunmalıdır. Göçmen işçilerin tacizlerden korunabilmesi için anavatanları ve göç ettiği ülkeler arasında tacizlerden korunabilmesi için işbirliği yapılması gerekir.

-Ev işçilerinin birden fazla işvereni var. Bu durum onların sigortalanmaması için bir gerekçe olarak gösteriliyor. Dünyada nasıl örnekler var?
Ev işçileri yasayla işçi olarak tanımlanmış olsalar bile çoğu kez sosyal güvenlik şeması kapsamına alınmamaktalar. Büyük çoğunlukla hükümetlerin enformal ekonomilerde sosyal güvenlik sistemlerini adapte edecek özellikleri bulunmamakta. İşverenleri ev halkı olduğundan ve birden fazla işverenleri olduğundan dolayı ev işçileri için özel tasarlanmış mekanizmalara ihtiyaç duymaktayız.
Fransa, Belçika ve İsviçre'deki bazı kantonlarda bulunan 'servis çeki' sistemi güzel bir modeldir. Servis çek sistemi ile işverenler; ev işçileri tarafından yürütülen hizmetlerin idari yapısını oluşturan vergileri ve sosyal güvenlik katkı paylarını bir paket halinde kapsayan sistem ile ödeme yapabilmektedir.
Sistem, işçilerin sosyal güvenlik katkısını yapmaları için de idari yapıyı uygun hale getirir.

-Bildiğimiz kadarı ile Hong Kong ev işçileri 5 farklı sendikada örgütlenmiş durumdalar. Bize sendikalaşma deneyimleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Hong Kong'da ilk sendika, 1989'da kuruldu -Asya Ev İşçileri Birliği, ADWU-. Sendika, uyruklarına bakmadan çoğunlukla göçmen işçileri örgütledi. Bu örgüt iç çekişmeler nedeniyle 5 ya da 6 yıl sonra dağıldı. Daha sonra ev işçileri uyruklarına göre örgütlendiler. Hong Kong'da göçmen işçiler için Filipinliler Ev İşçileri Sendikası, Endonezyalı Göçmen İşçiler Sendikası, Tailili Göçmen İşçiler Sendikası, Nepalliler Ev İşçileri Sendikası bulunuyor. Yerel Çinli ev işçileri ise Hong Kong Ev İşçileri Genel Sendikasında örgütlenmiş durumda.
2008'de bütün ev işçileri birliklerini, federasyon çatısı altında örgütlemeye başladık. Hong Kong Asyalı Ev İşçileri Sendikaları Federasyonu (FADWU) resmi olarak 2009'da kuruldu.
Esasen göçmen ev işçilerini destekleyen STK'lar göçmen işçilerin örgütlenmesine çok katkıda bulundular. Bağımsız Sendika Merkezi, Hong Kong Sendika Konfederasyonu (HKCTU), ev işçilerinin örgütlenmesi için onlarla birlikte çalıştı. Yerel ev işçileri HKCTU tarafından örgütlendi.
Hong Kong'da ev işçileri işçi olarak kabul ediliyorlar ve sendikalar ya da başka örgütler oluşturabiliyorlar. Sendikalar dışında binlerce ev işçileri örgütü var.
HKCTU, yerel ev işçileri için, eğitim merkezlerinde örgütlemeye başladı, ev işçilerinin eğitimini sağladı ve sendikanın ne olduğunu, sınıf bilincini, işçi haklarının ne olduğunu anlattı. Birlik üyeleri gelirken arkadaşlarını da üye olmak için getirdi. İş anlaşmazlıklarını çözmek için bir işçi telefon hattı bulunmaktadır. Ev işçileri çoğunlukla ev kadınları oldukları için ve maaşları düşük olduğu için, sendika onları bölge ve topluluklar bazında örgütlüyor. Üyeler haftalık veya aylık olarak Hong Kong'da 5 bölgede toplanıyor.
Göçmen ev işçilerinin kendi uyruklarına göre grupları var. İşçilerle bu gruplar yardımıyla iletişime geçiyoruz. Çoğunlukla göçmen ev işçileri Pazar günlerini bazı belli bölgelerde veya parklarda geçiriyor. Oralarda stant kurarak aktiviteler yapıyor, işçi hakları hakkında bilgileri paylaşıyoruz. İşçiler birliğin ne olduğunu biliyor ve birliğe üye oluyorlar.
Zaman zaman bütün üyeler için de sendika ve iş farkındalığını uyandırma eğitimleri yapılıyor. Bütün sendikalar üyelik aidatı topluyor.

-Ev işçileri sendika üyeleri olarak ne kazandılar?
Sendika üyeleri olarak işçiler bir araya geliyorlar ve birbirlerine kolektif bir şekilde yardım ediyorlar. Sendika, işçilerin ihtiyaçları doğrultusunda eylemler, aktiviteler düzenliyor. İşçilerin sesini biraya getirerek toplum içinde temsil gücü olan bir söz haline getiriyor. Sendika, çalışanlar için gücü kolektif şekilde bir araya getiren ve işçi işveren arasındaki dengesiz güce karşı savaşan bir kuruluştur. Sendika, yaşamını üyelik aidatıyla sürdürdüğü için bağımsızdır. Demokrasi, bağımsızlık ve birlik bir sendikanın prensiplerindendir.

  

-Bize göçmen ev işçileri ile ilgili biraz bilgi verebilir misiniz? Göçmen ev işçilerinin de Hong Kong ya da başka bir ülkede sendikalaşma deneyimi oldu mu? Nasıl?
Ev işçileri birçok ülkede işçi olarak kabul edilmediklerinden büyük çoğunlukla sendikalaşma hakları da kabul edilmiyor. Bu yüzden göçmen işçilerin de sendikalaşması çoğunlukla kabul edilmiyor.
Ev işçileri, örgütlü olduğu ülkelerde yasal olarak mümkün olmasa da hakları için savaşabilir ve daha sonra sendikalarını kurabilirler. Hong Kong, Hindistan, Nepal, Güney Amerika ve Latin Amerika'daki birçok ülkede ev işçileri sendikası bulunmaktadır. İlk aşamada, ev işçilerinin sendikalaşmasının kabul edilmediği bazı ülkelerde, işçiler mevcut sendika kollarının birine dâhil edilebilirler. Ayrıca STK'larla iş birliği yaparak ev işçilerinin örgütlenmesi için platform oluşturan sendika merkezleri de bulunmaktadır.

-Ev işçileri çoğunlukla kadınlardan oluşur. Ev işçileri iş bölümündeki cinsiyet ayrımcılığına karşı nasıl savaşmalıdırlar?
Ev işleri örgütlenmeli ve seslerini yükseltmelidir. Toplum içinde temsil hakkı elde etmeli, değişim için baskı yapmalıdır. Ayrımcılığa karşı kavga bizden başlar. Genellikle toplum içinde, ev işinin değerinin farkına varılmıyor. Bu yüzden bu kadar çok çalışıp, çok az ücret alıyor ya da hiç ücret almıyoruz. Etrafımızdaki insanlarla görüşmeler yaparak onlara emeğimizin değerini ve işçi olduğumuzu göstermeliyiz.

-Geçen Temmuz ILO, "ev işçileri için insanca iş" sözleşmesini kabul etti. Ev İşçileri bu sözleşmeden ne kazanacak? ILO'nun sözleşmesi ne tür bir değişiklik yaratacak?
16 Temmuz 2011'de, hükümetler, 180'den fazla ülkeden gelen işçiler ve işverenler bir araya geldiler ve ILO Sözleşmesinin 189 nolu maddesini kabul ettiler. Sözleşme ev işçilerini işçi olarak kabul ediyor ve eşit olarak davranılmaları gerektiğini belirtiyor.

-İmece Kadın Sendikası girişimini ziyaret ettiniz ve oradaki ev işçileri ile tanıştınız. ILO sözleşmesi ile ilgili imza kampanyamıza da destek verdiniz. Gözlemleriniz nelerdir?
Ev işçileri İstanbul'da şimdiden örgütlenmeye başlamışlar. Bir sonraki adım organizasyonumuzu yapısal olarak kurmak, üyelik aidatlarını toplamak, aktiviteler yapmak, üye toplamaktır. Hepsinden önemlisi; ev işçilerinin bir araya geleceği, kolektif ve demokratik bir şekilde beraber karar alacağı, mümkün olan en çok işçinin örgütleneceği, birleşeceği ve ev işçilerinin güçlü ve temsil eden sesi olacağı bir ev işçileri sendikası kurmaktır. STK'lar ve diğer destekleyici örgütler bir araya gelerek ev işçilerinin örgütlenmesine arka çıkabilirler.
Ev işçileri değişim için birleşmelidirler.
Bunun başka bir yolu yok. Ev işçileri kendileri için savaşmalıdırlar.
Taksim'deki imza kampanyası sürecinde, gelip geçen birçok yaya, imza vererek bize destek oldu. Bu çok yüreklendirici. Bu yüzden toplum içinde şimdiden destekçilerimiz var diyebiliriz. Bizim için önemli olan insanların sesini pekiştirmek: Bunun için daha çok insanla görüşmeler yaparak bizi desteklemelerini sağlamak, daha çok liderler belirlemek, örgütlenmemiz ve kampanyamız için strateji planları yapmaktır.

1Domestic Work Policy Brief 4 – Global and Regional estimates on Domestic Workers, ILO TRAVAIL.
  http://www.ilo.org/travail/whatwedo/publications/WCMS_155951/lang--en/index.htm