Ev İşçileri için Kölelik Yasasına Hayır!
Ev İşçilerine İnsana Yakışır İş İstiyoruz!
Torba Kanun Tasarısında ev işçilerinin sosyal güvenlik haklarına ilişkin düzenlemeler "Gündelikçilere emeklilik müjdesi" şeklinde medyaya servis ediliyor. Tasarının göz boyamak için oluşturulan cilasını biraz kazıdığımızda ise ev işçilerine yönelik ayrımcılıkla ve hak gasplarıyla karşılaşıyoruz. Ev işçilerine köleliği reva gören bu tasarı hiçbir talebimizi karşılamamaktadır. Bakanlık taleplerimizin hiçbirini dikkate almamış, adeta görmezden gelmiştir. Torba yasada maddelerin bu haliyle geçmesi ev işçilerin işçilere tanınan tüm haklardan yararlanma, güvenceli-güvenli iş ortamı sağlanması, mesleki standartların belirlenmesi ve kolay sigortalılık hakkının tanınması sorunlarının hiçbirini çözmemektedir.Tasarı, ev işçilerinin hukuki statüsüne hiçbir yenilik getirmediği gibi, büyük hak kayıplarına yol açacak, durumumuzu olduğundan daha da geriletecek düzenlemeler içermektedir:
1- Yasa tasarısı ev işçileri için 10 günden az – 10 günden fazla çalışma ayrımı yapmakta ve 10 günden az çalışanlar için ayrı bir düzenlemeye gitmektedir. Uygulama suiistimale açıktır ve bu haliyle yasalaşırsa kayıtdışını teşvik edecek, kayıtdışı çalışmayı artıracak ve ev işçilerinin mevcut durumunu daha da kötüleştirecektir. 10 günden fazla işçi çalıştıran işverenler fazla prim ödemekten ve sorumluluktan kaçmak için çalışma gününü 10 günden az gösterebilecektir. Bu durumun denetlenmesi ise neredeyse imkansızdır. Ev işçileri için 10 günden az çalışan – 10 günden fazla çalışan ayrımından vazgeçilmelidir
2- 10 günden az çalışma gibi bir düzenleme tüm mevzuata aykırılık teşkil etmekte ve ayrımcılık yaratmaktadır. Bu düzenleme anayasaya, 5510 sayılı kanuna, ILO 189 sözleşmesine ve diğer uluslararası sözleşmelere aykırıdır. 5510 sayılı kanuna göre kişi 1 gün çalışsa bile sigortalı olmalıdır. Tüm diğer işçiler gibi 10 günden az çalışan ev işçisi de işçidir. Sigorta hakkımız çalıştığımız gün sayısına bakılmaksızın güvence altına alınmalıdır.
3- Ev işi iş, ev işi işçidir! Oysa yasa tasarısında "Ev hizmetlerinde bir kişiyi ayda 10 günden az çalıştıranlar işveren sayılmayacaktır." denilmektedir. Halihazırda ev işçilerinin en büyük kısmı bir ev işvereninde 10 günden az çalışmaktadır. Biz ev işçileri olarak 4857 sayılı iş kanunun 4. maddesine ev hizmetlerinde çalışanların da dahil edilmesinin mücadelesini verirken bu yasal düzenleme ile 10 günden az çalışan ev işçilerinin işçi sayılmadıkları bir kere daha tescillenmiş olacaktır.
4- Tasarıya göre 10 günden az çalışan ev işçileri için kupon sistemi uygulamasına geçilecektir. Bu durumda işveren işçiye para değil kuponla ödeme yapacaktır ve ev işçisi ücretini bankalardan tahsil edecektir. Ücretini %2 oranında iş kazası ve meslek hastalığı primi kesintisi ile alacaktır. Bu durumda prim maliyeti işçi ücretine yansıtılacaktır ve ücretlerin düşmesine yol açacaktır.
5- 10 günden az işçi çalıştıran işveren sadece iş kazası ve meslek hastalığı primi ödeyecektir, hastalık ve yaşlılık primlerini ödemeyecektir. Ev işçisi bu sigorta ile sağlık hizmetlerinden ve emeklilik hakkından yararlanamayacaktır. İşçi, eğer isterse kendi primlerini kendisi yatıracaktır. Fakat ev işçilerinin çalışma koşulları, işin düzensizliği ve ücretlerin düşüklüğü düşünüldüğünde hiçbir ev işçisinin kendi sigorta primini yatıramayacağı açıktır. Sağlık hakkı ve emeklilik hakkı tanımayan bir sigortalılık hiçbir güvence sağlamamaktadır. Sağlık hakkı ve emeklilik hakkı tüm işçilerle birlikte ev işçilerinin de hakkıdır ve ev işçileri bu haklardan mahrum bırakılamaz.
6- Tasarıda işverenlerin ev işçilerinin karşı karşıya kaldıkları iş kazaları ve meslek hastalıklarına ilişkin hiçbir düzenleme yapılmamaktadır. Buna karşın 10 günden az işçi çalıştıranlar işveren sayılmadıkları için iş kazası ve meslek hastalıkları açısından sorumlu tutulamayacaklardır. Tasarı bu haliyle yasalaşırsa ev işçilerinin meslek hastalıkları ve iş kazaları artarak devam edecektir. Bu düzenleme ev işçilerini toz bezi gibi kullanıp işe yaramaz hale geldiğinde kenara atmak demektir.
7- Tasarıda geçmişteki hak kayıplarına yönelik hiçbir düzenleme yoktur. Pek çok ev işçisi 10-15 yıldır ev işlerinde çalışmaktadır. Halihazırda sendikamız geçmişe dönük ev işverenlerine ve Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı "hizmet tespit davaları" açarak ev işçilerinin haklarını aramaktadır. Bu süreç yaratılan bürokrasi ve adaletsiz hukuk sistemi nedeniyle zorluklarla doludur. Geçmiş çalışma sürelerimiz görmezlikten gelinmemeli, üstü örtülmemelidir. Yasal eksikliklerin bedeli ev işçilerine ödetilmemelidir.
8- Ev işçilerinin sigortalanmasında 10 günlük veya başkaca herhangi bir kriter kayıt dışını çözmeyeceği gibi kayıt dışına teşvik niteliği taşıyacaktır. Ev işçilerinin sigortalanması sorunu hiçbir kritere bağlı olmaksızın bizzat devlet teşviki ile yapılmak zorundadır. En az 5 yıl süreyle sigorta primleri genel bütçeden karşılanmalı ve ev işçileri tüm sigorta kolları kapsamında sigortalı sayılmalıdır. Prim ödeme sisteminin de "kolay sigorta" kapsamında yeniden düzenlenmesi ve kupon veya çek sistemi örnekleri bu yönde değerlendirilmelidir.
Bu yasa ev işçilerine kölelik düzenlemesidir. Tüm ev işçilerini bizlere köleliği reva gören bu yasa tasarısına karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz!
Ev işçileri olarak çalışma koşullarımızın düzeltilmesine ilişkin olarak taleplerimiz şunlardır;
1- Ev işçileri 4857 sayılı İş Kanunu ve 6331 sayılı İSİG kanunu kapsamına alınmalıdır.
2- Bütün ev işçileri sosyal güvenlik şemsiyesine alınmalı, ev işçilerinin sigorta primi için teşvik verilmelidir.
3- Ev işçileri çalışanların kullandığı bütün hakları kullanılabilmelidir. Bu haklar uygulanabilir ve erişilebilir olabilir.
4- Gündelikçi ev işçilerinin sigortalanması için hak kayıplarına yol açmayacak şekilde bir hizmet çeki sistemi getirilmelidir. Uygulaması çok kolay olmalıdır.
5- Ücretli, ücretsiz tüm ev işçilerine yıpranma payı ve erken emeklilik getirilmelidir.
6- Özel istihdam büroları ve kiralık işçi büroları ve kiralık işçi büroları kapatılmalıdır. Modern köle ticaretine son verilmelidir.
7- Ev işçilerinin sendikal örgütlenmesinin önü açılmalıdır.
8- Evde (bakıma muhtaç) yaşlı ve engelli yakınına bakan kişilere ASPB'dan ödenen bakım ücreti, yardım olarak değil hak olarak sağlanmalıdır. Evde bakım hizmeti verenler sosyal güvenlik şemsiyesine alınmalıdır.
9- Bakım hizmeti haktır, bütün yurttaşlara parasız bakım hizmeti kamusal alanda sunulmalıdır.
10- Göçmen ev işçilerinin iş koşulları iyileştirilmeli, çalışma izni işverene bağlı olmaktan çıkarılmalıdır.
11- Örgütlenme özgürlüğü, toplu iş sözleşmesi hakkı, her türlü zorla çalışma ve çalıştırmanın tasfiyesi ve her türlü ayrımcılıkla mücadele ve kadın erkek işçilere eşit olanakların sağlanması gibi tavsiyesi kararlarını içeren ILO 189 Sözleşmesi imzalanmalıdır
İmece Ev İşçileri Sendikası
15.07.2014
http://imeceeviscilerisendikasi.org/2014/07/15/torba-yasa-tasarisinda-ev-iscilerinin-sigortalanmasina-iliskin-duzenlemelere-dair-aciklamamizdir/