Paylaş
Tweet
Beyazıt ve Kumkapı sokaklarında, işyerlerinde, evlerde göçmen kadınların yaşadığı taciz, tecavüz ve emek istismarına karşı eylem yapan kadınlar, Kumkapı'nın göçmen kadınlara taciz ve tecavüzün meşrulaştığı bir yer haline gelmesini kınadı. Kadınlar ayrıca esnafa göçmen kadınlar için yerine getirilmesi gereken taleplerinin bulunduğu bildiriler de dağıttı.
Bazı siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinden bir grup kadın, Beyazıt ve Kumkapı sokaklarında, işyerlerinde, evlerde göçmen kadınların yaşadığı taciz, tecavüz ve emek istismarına karşı Beyazıt Meydanı Tramvay Durağı'nda basın açıklaması yaptı. "Tacize, tecavüze son! Göçmen kadınlar yalnız değildir" pankartı açan kadınlar, "Öfkemiz sınır tanımaz" , " Cinsiyetçiliğe ve ırkçılığa son" , "Kadınız, öfkeliyiz, peşindeyiz" dövizleri taşıdı. Kadınlar çaldıkları trompetlerle göçmen kadınlara yapılanları "Göçmen emeği sömürüsüne son", "Bijî yekitiya jinan", "Polis uyuma, tecavüze göz yumma" sloganları atarak protesto etti.
Açıklamayı yapan Sosyalist Feminist Kolektif üyesi Selin Nakıpoğlu, her gün Beyazıt ve Kumkapı sokaklarında, işyerlerinde, evlerde göçmen kadınların tacize, şiddete ve tecavüze uğradığını kaydetti. Göçmen kadınların, evini, yurdunu bırakıp ailelerine para gönderebilmek için Türkiye'ye çalışmaya geldiğini, yasalardan dolayı çoğunun da izinsiz çalışmak zorunda kaldığını ifade eden Nakıpoğlu, "kaçak" olma durumunun çoğu işveren, esnaf ve ev sahibi tarafından fırsat bilinip, suiistimal edildiğini söyledi.
'Çalıştırıldıkları halde genellikle ücretleri ödenmiyor'
İşverenlerin yasal boşluklardan yararlanarak göçmenleri düşük haftalık ücrete ve uzun saatlere çalışmaya mahkum ettiğini dile getiren Nakıpoğlu, "Bu paranın önemli bir kısmı yüksek fiyattan kiralanan evlere ve yemek gibi yaşamsal ihtiyaçlarına gittiği için ailelerine gönderecek gelirleri olmuyor. Çalıştırıldıkları halde genellikle ücretleri ödenmiyor, bir ay boyunca çalışıp parasını alamayan çok sayıda göçmen var. Ev sahiplerinden veya birlikte evi paylaştıkları komşuları tarafından kira istememe teklifleri veya evden çıkarma tehditleri ile sürekli taciz edilen göçmen kadınlar, fuhuş çetelerine bile teslim edilebiliyorlar" dedi.
İşverenlerin ve esnafın işlediği taciz ve tecavüz suçu cezasız kalıyor!'
Göçmen kadınların kendileri ile paylaştıkları deneyimler arasında özellikle işverenlerin ve esnafın tacizi ve tecavüzüne maruz kaldıklarını belirten Nakıpoğlu, Beyazıt'taki küçük atölye sahiplerinin göçmen kadınlara yaygın olarak cinsel taciz ve tecavüz ettiklerini, hatta işyerlerinde tecavüz için özel olarak oda ayıran patronların olduğunu ifade etti.
Göçmen kadınların uğradıkları şiddeti ve tecavüzü şikâyet edecek konumları olamamaları nedeniyle Kumkapı'da taciz ve tecavüz suçunu işleyen erkeklerin cezasız kaldığını vurgulayan Nakıpoğlu, Kumkapı'nın göçmen kadınlara taciz ve tecavüzün meşrulaştığı bir yer haline gelmesini kınadı.
'Göçmen kadınların yanında olacağız'
Nakıpoğlu, göçmen kadınlara yönelik cinsel saldırı ve tecavüze karşı önlem alınması gerektiğini de kaydetti. Nakıpoğlu, TCK'da ve Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi (CEDAW) gibi Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmelerde de kadına yönelik cinsel taciz ve şiddet bir suç olduğunu söyleyerek, işçi göçmen kadınların haklarının ise yine Türkiye'nin imzaladığı Uluslararası İşçi Örgütü (ILO) Sözleşmesi ile korunabileceğini kaydetti. Göçmen kadınların hukuki durumlarına bakılmaksızın maruz kaldıkları şiddet ve tecavüzleri çekinmeden şikâyet etmelerini sağlayacak barolardan avukat desteğinin sağlanmasını talep eden Nakıpoğlu, kadınlar olarak göçmen kadınların yanında olduklarını dile getirdi.
Açıklamanın ardından, Kumkapı sokaklarında "Tecavüzü, tacizi teşhir edeceğiz", "Esnaf tacize sessiz kalma" sloganları ve alkışlarla yürüyen kadınlar, esnafa göçmen kadınlar için yerine getirilmesi gereken taleplerinin bulunduğu bildiriler de dağıttı.
Haber http://www.bestanuce1.com/ adresinden alınmıştır.
Tacize, tecavüze son! Göçmen kadınlar yalnız değildir.
Beyazıt ve Kumkapı sokaklarında, işyerlerinde, evlerde göçmen kadınların yaşadığı taciz, tecavüz ve emek istismarına karşı eylem yapan kadınlar, Kumkapı'nın göçmen kadınlara taciz ve tecavüzün meşrulaştığı bir yer haline gelmesini kınadı. Kadınlar ayrıca esnafa göçmen kadınlar için yerine getirilmesi gereken taleplerinin bulunduğu bildiriler de dağıttı.
Bazı siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinden bir grup kadın, Beyazıt ve Kumkapı sokaklarında, işyerlerinde, evlerde göçmen kadınların yaşadığı taciz, tecavüz ve emek istismarına karşı Beyazıt Meydanı Tramvay Durağı'nda basın açıklaması yaptı. "Tacize, tecavüze son! Göçmen kadınlar yalnız değildir" pankartı açan kadınlar, "Öfkemiz sınır tanımaz" , " Cinsiyetçiliğe ve ırkçılığa son" , "Kadınız, öfkeliyiz, peşindeyiz" dövizleri taşıdı. Kadınlar çaldıkları trompetlerle göçmen kadınlara yapılanları "Göçmen emeği sömürüsüne son", "Bijî yekitiya jinan", "Polis uyuma, tecavüze göz yumma" sloganları atarak protesto etti.
Açıklamayı yapan Sosyalist Feminist Kolektif üyesi Selin Nakıpoğlu, her gün Beyazıt ve Kumkapı sokaklarında, işyerlerinde, evlerde göçmen kadınların tacize, şiddete ve tecavüze uğradığını kaydetti. Göçmen kadınların, evini, yurdunu bırakıp ailelerine para gönderebilmek için Türkiye'ye çalışmaya geldiğini, yasalardan dolayı çoğunun da izinsiz çalışmak zorunda kaldığını ifade eden Nakıpoğlu, "kaçak" olma durumunun çoğu işveren, esnaf ve ev sahibi tarafından fırsat bilinip, suiistimal edildiğini söyledi.
'Çalıştırıldıkları halde genellikle ücretleri ödenmiyor'
İşverenlerin yasal boşluklardan yararlanarak göçmenleri düşük haftalık ücrete ve uzun saatlere çalışmaya mahkum ettiğini dile getiren Nakıpoğlu, "Bu paranın önemli bir kısmı yüksek fiyattan kiralanan evlere ve yemek gibi yaşamsal ihtiyaçlarına gittiği için ailelerine gönderecek gelirleri olmuyor. Çalıştırıldıkları halde genellikle ücretleri ödenmiyor, bir ay boyunca çalışıp parasını alamayan çok sayıda göçmen var. Ev sahiplerinden veya birlikte evi paylaştıkları komşuları tarafından kira istememe teklifleri veya evden çıkarma tehditleri ile sürekli taciz edilen göçmen kadınlar, fuhuş çetelerine bile teslim edilebiliyorlar" dedi.
İşverenlerin ve esnafın işlediği taciz ve tecavüz suçu cezasız kalıyor!'
Göçmen kadınların kendileri ile paylaştıkları deneyimler arasında özellikle işverenlerin ve esnafın tacizi ve tecavüzüne maruz kaldıklarını belirten Nakıpoğlu, Beyazıt'taki küçük atölye sahiplerinin göçmen kadınlara yaygın olarak cinsel taciz ve tecavüz ettiklerini, hatta işyerlerinde tecavüz için özel olarak oda ayıran patronların olduğunu ifade etti.
Göçmen kadınların uğradıkları şiddeti ve tecavüzü şikâyet edecek konumları olamamaları nedeniyle Kumkapı'da taciz ve tecavüz suçunu işleyen erkeklerin cezasız kaldığını vurgulayan Nakıpoğlu, Kumkapı'nın göçmen kadınlara taciz ve tecavüzün meşrulaştığı bir yer haline gelmesini kınadı.
'Göçmen kadınların yanında olacağız'
Nakıpoğlu, göçmen kadınlara yönelik cinsel saldırı ve tecavüze karşı önlem alınması gerektiğini de kaydetti. Nakıpoğlu, TCK'da ve Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi (CEDAW) gibi Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmelerde de kadına yönelik cinsel taciz ve şiddet bir suç olduğunu söyleyerek, işçi göçmen kadınların haklarının ise yine Türkiye'nin imzaladığı Uluslararası İşçi Örgütü (ILO) Sözleşmesi ile korunabileceğini kaydetti. Göçmen kadınların hukuki durumlarına bakılmaksızın maruz kaldıkları şiddet ve tecavüzleri çekinmeden şikâyet etmelerini sağlayacak barolardan avukat desteğinin sağlanmasını talep eden Nakıpoğlu, kadınlar olarak göçmen kadınların yanında olduklarını dile getirdi.
Açıklamanın ardından, Kumkapı sokaklarında "Tecavüzü, tacizi teşhir edeceğiz", "Esnaf tacize sessiz kalma" sloganları ve alkışlarla yürüyen kadınlar, esnafa göçmen kadınlar için yerine getirilmesi gereken taleplerinin bulunduğu bildiriler de dağıttı.
Haber http://www.bestanuce1.com/ adresinden alınmıştır.