Sosyal haklarımızı kısan, "hak" yerine "yoksullara yardım" adı altında yoksulluğu derinleştirici ve kalıcılaştırıcı politikalar öfkemizi büyütüyor!
Ev işçilerini yok sayan bu sistemde; ev işçileri haklarını kullanabildiği için değil, 70 soruluk resmi "yoksulluk testi " 'ni geçmek suretiyle (!) Genel Sağlık Sigorta pirimi ödemeyecek! Ya da bazı yardımlardan faydalanabilecek.
Acıdır ki; yoksulluk testini geçince bir "oh" çeker olduk!
Yoksulluk sürdürülmesi gereken değil kurtulunması gereken bir illet iken, Başbakan düzenli ödeme yapılan yoksullara kart sistemi getireceğini söylüyor.
Başbakana göre kart sistemi ile yoksulların "gururları incinmeden, incitilmeden" yardımlar ulaştırılacak...
Biz ev işçileri yetkililere sesleniyoruz. Bizler kart istemiyoruz, yardım istemiyoruz, haklarımızı istiyoruz!
Ancak haklarımız gasp edilmediğinde, ev işçilerinin işçilikten doğan hakları tanındığı takdirde "gururumuz incinmez, incitilmez".
Köle değil ev işçisiyiz 4857 sayılı iş yasası ve ilgili yasalar kapsamına alınmak bizim de hakkımız.
Taleplerimiz:
· Ev işçilerine insana yakışır iş sağlanmalı, ev işçileri iş yasası kapsamına alınmalı, ILO C189 "Ev İşçilerine İnsana Yakışır İş" sözleşmesi acil olarak imzalanmalıdır.
· Ev içi emeğin değeri anayasada tanınmalı, ev kadınlarına sosyal güvence verilmelidir.
· Kadını eve hapseden toplumsal cinsiyetçi iş bölümüne son verecek politikalar hayata geçirilmelidir.
· Ev içi emek kadınların sırtından alınarak kamusal alana çıkarılmalıdır. İş yerleri, fabrikalar, sanayi siteleri, yerel yönetimler, devlet ücretsiz kreş ve bakım hizmeti sunmalıdır.
· Evdeki işler erkelerle paylaşılmalıdır.
· Ev işçileri için işçi sağlığı ve iş güvenliği hakları hayata geçirilmelidir.
· Kiralık işçi büroları, özel istihdam büroları kapatılmalıdır.
· Aileyi değil kadını merkezine alan politikalar hayata geçirilmelidir.
İMECE KADIN SENDİKASI