Paylaş
Rukiye Şimşek'e adalet

Rukiye Şimşek'e Adalet

 

Bu ülkede sürekli işçi cenazeleri kaldırılıyor. Soma'da, Mecidiyeköy'dei Esenyurt'ta, Davutpaşa'da, Tuzla'da, OSTİM'de, Karadon'da, Kozlu'da ve daha nice yerlerde iş cinayetlerinde hayatlarını kaybeden işçi arkadaşlarımızın cenazelerini kaldırıyoruz. Biz, adına kader dedikleri şeyin aslında vahşi kapitalizmin en gaddar yüzü olduğunu, iş cinayetlerinin asla kader olmadığını çok iyi biliyoruz. Ateş düştüğü yeri yakmıyor; o ateş hepimizi yakıyor.

 

Rukiye Şimşek de alın teriyle hayatını kazanan bir emekçiydi, ev işçisi olarak çalışan bir arkadaşımızdı. 42 yaşındaydı. Emre ve Hatice'nin annesiydi. Banka kredisi ile aldıkları evin borcunu ödeyebilmek için çalışıyordu. 13 Kasım 2013 tarihinde Kadıköy Ali Nihat Tarlan Caddesindeki 7 numaralı apartman üçüncü katında çalıştığı dairenin camını silerken düşerek hayatını kaybetti. Rukiye iş cinayetinde hayatını kaybeden ilk ev işçisi değildi. Gültekiye Özmen, Fatma Aldal, Pakize Akçam da cam silerken düşerek hayatını kaybeden ev işçileriydi. Geride gözü yaşlı eşleri, çocukları, yakınları kaldı. Rukiye de ardında çocuk yaşta iki evlat bıraktı. 16 yaşındaki Emre'nin annesi için yazdığı satırlara kulak verelim:

 

 "Artık Hayal Kurmuyoruz"

"Annemin mutlu ve kısa süren hayatı... Şimdi ben bu kağıda annemi anlatmaya çalışsam belki yetmez, belki de sayfalar sürer. Benim annem çok farklıydı. Kimseye bir zararı yoktu. Yüzünden hiçbir zaman gülücükler eksik olmazdı. Kimseye küsmez, kimsenin kalbini kırmaz ve hoşgörüsünü kimseden eksik etmezdi. Annem ev hayatında başarılı, mutlu ve güleryüzlü bir ev hanımı idi. Annem, ailemizi çok severdi. Hayatımda gördüğüm en fedakar anne benim annemdi. Ailesiyle mutlu bir hayat süren vakit geçiren sevdikleri için hayaller kuran biriydi. Komşu ilişkilerinde herkes tarafından sevilir ve sayılırdı. Hayalinde hep ev sahibi olmak vardı. Bu hayalini gerçekleştirmek için işe başladı. İş hayatında başarılı ve kendini sevdiren biriydi. Sırf benim ve ablamın okuması için çalışıp çabalardı. Biz de ona layık birer evlat olmak için okulumuzu başarılı bir şekilde devam etmeye çaba gösterirdik.

Annem bizi kimseye muhtaç etmedi.Çünkü o bir MELEKTİ..

 

Belki bu yazıyı okuyanlar benim çok abarttığımı zannedecekler ama ben içimden gelen en samimi duygularımla söylüyorum. Benim annem çok farklıydı. Annemle birlikte çok güzel hayaller kurardık. Hep torun sahibi olmak istiyordu. Ama bu hayalini gerçekleştiremeden hayata gözlerini yumdu. 13 Kasım 2013 tarihinde babama gelen acı bir haberle yıkıldık. Biz ise hayata küstük, artık hayal kurmuyoruz. "

 

Duruşmaya Çağrı

Rukiye'nin ölümünün sorumluları ev işçileri için iş güvenliği tedbirlerini almayan Çalışma Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, yağmurlu ve rüzgarlı havada hiçbir önlem almaksızın ona camlarını sildiren işverenidir. Ailenin Rukiye'nin işverenleri aleyhine açmış olduğu ve sendikamızın da müdahil olduğu davanın ilk duruşması 23 Ekim Perşembe İstanbul Kartal Anadolu Adliyesi'nde görülecek. Tüm ev işçilerini, kadın örgütlerini ve emek güçlerini Rukiye'nin davasına destek vermeye çağırıyoruz.

 

İstanbul Anadolu 26. Asliye Ceza Mahkemesi (Kartal)

23 Ekim 2014 Perşembe Saat: 09.25

 

İmece Ev İşçileri Sendikası